Mobil Menü Icon

Başlıktaki küçük kelime oyunu tabii ki Fenerbahçe için değil, sizin için… Sarı-lacivertlilerin turu geçmek için tüyoya ihtiyacı yok, hele de bizden! Ancak Braga, deplasmanında takımını yalnız bırakmayacaklar için şehirle ilgili birkaç tüyo verebiliriz. Ayrıca biletiniz yoksa, o da burada!

 

 

Fenerbahçe 10 Mart’taki ilk maçtan bir hafta sonra, Avrupa Ligi’nde çeyrek final aşkına rakibine konuk olacak. 17 Mart’ta Braga Belediye Stadyumu’nda oynanacak maç için sarı-lacivertli taraftarlar çoktan “Braga’ya nasıl gidilir?” cümlesini internette aratmaya başlattılar. Zira Portekiz’in bu küçük ve güzel şehrine İstanbul’dan direkt gidiş bulunmamakta.

 

Lizbon ve son yıllarda eklenen Porto uçuşları ile 2 ayrı gidiş yolu mevcut. Ya başkent Lizbon’a uçacak ve buradan otobüs, tren ya da araba kiralayarak, yani en nihayetinde karadan Braga’ya ulaşacaksınız. Ya da komşu şehir Porta’ya uçup, sadece 40 kilometrelik mesafeyi dilediğiniz şekilde kat edeceksiniz. Zira Lizbon-Braga arası yaklaşık 400 kilometre.

 

Akdeniz’in güzide coğrafyası Portekiz’de, Atlas Okyanusu’na en yakın şehirlerden biri Braga. Ancak şehre giderken, Akdeniz iklimine güvenip gitmemekte fayda var. Çünkü okyanus etkisi ile gece ansızın donabilir ya da ay itibariyle aralıksız yağabilme kapasitesine sahip bahar yağmurlarında sırılsıklam olabilirsiniz.

 


 

Braga, ülkenin en büyük üçüncü şehri olarak tanımlanıyor ancak Portekiz’in hepi topu 10 milyonluk nüfusa sahip olduğunu ve dolayısıyla bu şehrin ‘o kadar’ da büyük olmadığını belirtelim. 140 bin nüfuslu bu yer, size şehirden ziyade daha çok nadide bir semtte dolaşıyormuş hissi verebilir.

 

Kiliselerinin çokluğuyla meşhur olan şehrin tarihi binlerce yıl öncesine dayanıyor. İber yarımadasının Hristiyanlaşmasında önemli rol oynayan Braga, yeni yüzyılda ise üniversitesiyle ünlü. Minho Üniversitesi sayesinde kentin sokakları Erasmus öğrencileri ile dolu. Ancak gençler, şehrin gece hayatını halen tam ele alamamış olacak ki, yerli halk 21.00’den sonra evlerine çekilmeyi tercih ediyor ve Braga sokakları ıssızlaşıyor.

 


 

Deniz mahsulleri konusunda marka olan Lizbon ile şaraplarıyla meşhur olan Porto’dan sonra, elbette burası da yemek kültürü ile tatmin edici. Ancak bir turist olarak Braga halkının yaşama saatlerine uymalısınız. Zira az önce de bahsettiğimiz gibi, belli bir saatten sonra açık restoranları bulmakta biraz zorlanabilirsiniz.

 

Zaten maça gidiyoruz, kim ne yapsın gece hayatını diyebilirsiniz ki haklısınız! Zaten Braga, sizi maçın öncesinde ziyadesiyle yiyip, içerebilecek kapasitede. Hem de çok ekonomik biçimde. Evet, şehrin en güzel yönü ucuz oluşu. Ayrıca şehrin insanlarının sıcakkanlılığı da, giden herkesin özellikle bahsettiği bir durum. Sanırız Fenerbahçe formasıyla gezmeniz de bunu değiştirmeyecek…

 

Gelelim maça! Çünkü bu güzel, tarihi ve yeşil şehrin çok da enteresan bir stadyumu var. Braga Belediye Stadyumu’nun ödüllü mimarisinin en az kiliseler kadar ilginizi çekeceğini söyleyelim. Çok değil sadece 13 yıl önce, Portekiz’in en ünlü mimarlarından Eduardo Souto de Moura tarafından yaratılan bu yapı, eskiden maden ocağı bölgesi olan yerde, kayaların üzerine inşa edilmiş. Kale arkası tribünü diye bir kısmın olmadığı stadyum, inşasının ardından 2011 yılında yaratıcısına, ‘mimarinin Nobel’i’ olarak bilinen Priztker Ödülü’nü getirmiş. Ki bu, stadyumun aldığı tek ödül değil.

 


 

Vitor Pereira, Braga’ya hiç yabancı değil. Fenerbahçe kadro kalitesi anlamında da rakibinin çok üstünde. E, zemin de müsait… Eğer siz de Fenerbahçe ile birlikte güzel bir Braga turu atmak isterseniz, biletiniz Pop Event & Travel'da!

En Yeniler

Yukarı Çık